Bir söze de hürmet edilmezse neye yarar ki dostluk. Sözün yerde kalacaksa ve bunu yapanda Gülru olacaksa benim neyime sevmek. Bir gece şafağın kopacağı an nasıl sancılı ise geceye, ruhumda da sancılar var benim bu gece. Kaybolan aşkların ölümsüz kahramanları cirit atıyor bu gece bahçemde. Yağmalıyorlar bağımı bostanımı. Ne kadar yakma desem de yakıyorlar canımı. Neden ki ne yaptım ki ben onlara dost bilmekten başka. Aşkımı onlarda yaşattığım için mi bunca pervasızca saldırı. Her kopan çiçeğim yaradır gönlüme. Ne fayda ederki özürde bulunup af dilenmek ki böyle bir teşebbüste yok o arsızlarda. Hata’yı muhabbetimi fildişi kulelerinde saklamakla yaptım ben.
Karanlık gecelerin aydınlık sabahları da zindan bana. Hangi kelam hangi dost dindirebilir ki öfkemi. Hangi dağa haykırsam da derdimi rahatlasam, hangi denize döksem de söküp atsam bu kızgın yüreği göğsümden.
Son kelam sana bir daha canımı yakma…
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder